14 Eylül 2010 Salı

32. SEMT DOKTORU

Louis-Ferdinand Céline, “Gecenin Sonuna Yolculuk”, 1933 (Roman) Sayfa: 256


* Hipokrat hekimler için bir “tip” belirlemiştir. İdealize edilmiştir bu tip. Öncelikle onun “iyi bir insan” olduğu düşünülmüştür. Çünkü gerçekten de kendisi “iyi” olmayan, başkalarına “iyilik” veremez.

Hekimlerin hizmet sunduğu insanlar da onlara yönelik olarak kafalarında geçerli bir “tip” oluştururlar. Bu tipin öncelikli özelliği “iyi” olmaları değil, kendilerinden “üstün” olmalarıdır.

Örneğin herkesin hekimi kendisinden daha “zengin” olmalıdır ya da kendilerinden daha üst bir “konum”da olmalıdır. Hekimle hastasının ilişkisi bu “statü” temelinde şekillenir. Bu nedenle evi, yazlığı, arabası, köpeği, eşi, çocuğu ve parası olmayan “hekim”ler toplumun nezdinde pek de hekim sayılmazlar. Dolayısıyla hastaları onlardan pek memnun kalmazlar ve daha “üstte” olan bir hekimi ararlar.

Oysa bir hekim genellikle tüm bu özelliklere bilgisiyle değil de, “kendinden altta” olanlardan kazandıklarıyla adım adım yükselerek sahip olurlar. Herkes de bunu çok iyi bildiği için hep “üstte” olanı yeğler ve seve seve, memnuniyet duyarak onun “hakkı”nı ona verir.


* Hekimler olabildiğince “din adamları”yla ittifak yapmalıdırlar. Çünkü ikisinin de işleri birbirine benzer ve genellikle hastalarının nezdinde “aynı noktaya” dayanır. Bu ittifak hemen her zaman onları olduklarından daha büyük oldukları kanısı uyandırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder