17 Ekim 2010 Pazar

GİRİŞ


Kütüphanedeki Beden (Deneme-İnceleme)
Iain Bamforth
Türkçesi: Begüm Kovulmaz
Agora Kitaplığı,
İstanbul, Nisan 2004
ISBN: 975-8829-21-1,
491(454) Sayfa,

Her hekimin, her sağlıkçının, başucu kitabı olması gereken kitaplardan birisi daha.
Yazarı bir hekim olarak çok önemli ve doğru bir iş yapmış. Hekimliği ve tıbbı, hem tarihsel gelişimi içindeki aşamaları, hem de bu aşamalara denk gelen hekim ve onunla hizmet ilişkisi kuran insanları anlatmış. Sonuçta bir tıbbın "eleştirel" tarihi çıkmış.
Aslında yazarın bu kitapta kendine ait bölümleri, yalnızca kitabın giriş kısmında yer alan 35 sayfalık sunuştan ibaret. Yazar, kitabın kalan 454 sayfasında aralarında "hekim-yazar"larin da bulunduğu 53 yazarın tıp ve hekimlikle ilgili eserlerinden bir derleme yapmış.
Tabii ki her şeçim ve işaret de bir değerlendirme ve yorum olduğu için bu seçim ve dizilişi de onun "marifeti" olarak değerlendirmek gerekli.Sonuç olarak çok önemli bir kitap ortaya çıkmış.

Her hekim, ya da tıbbiyeye adım atan her öğrenci, her hafta bu yazılardan birisini okuyarak, tüm hekimliği boyunca, kaç yıl hekimlik yapıyorsa, bu kitabı o sayıda okumalı. Dahası orada "bölüm"leri verilen kitapları da okumalı. Hatta yalnızca okumamalı, aynı zamanda o bölümlerin aklına getirdiklerini ve kendi deneyimlerini yazmalı da.

Ben "Sachs'ın hastalığı"yla böyle bir işe soyunmuştum. Şimdi de aynı şey "Kütüphanedeki beden" için yapmayı planlıyorum. Okurken yazdığım notları çok yakında bu kitapla ilgili kuracağım blogda da izleyebilirsiniz. Hem hekimler, hem de hastalar için; ama daha çok da "sağlık hakkı" için...

Kitabın Yayınevindeki Sayfası:
http://www.agorakitapligi.com/katalog.php?kitap=28&katalog=5

Not: Eğer bu blogdaki yazıları okursanız, yorum, düşünce ve tepkilerinizi açıkça buradan paylaşmayı yeğlemezseniz, lütfen bana bir mesaj yollayın. Çünkü düşünce ve görüşlerinizin çok önemli olduğunu düşünüyor ve onları merak ediyorum.

1 yorum:

  1. Hande Öğüt, Radikal Kitap, 11.06.2004
    Beden Gider Yazı Kalır
    "İnsanı, organsız bir beden haline getirdiğinizde otomatik yapısından kurtarmış olacaksınız onu. Gerçek özgürlüğe kavuşturacaksınız," der Vahşet Tiyatrosu'nun kurucusu Antonin Artaud. İnsanın kendi bedenini kendisinin yaratması gerektiği, organların lüzumsuz, hatta zararlı olduğunu savı üzerine kurar felsefesini. İnsanın, doğuştan hasta olduğunu, çünkü kötü yapılandırıldığını savunur. Doğuştan hasta mıdır insan yoksa kendisine bakmadığı için hastalıkla ilk elden ilintilendirilen biçimde suçlu mudur? Ve cezası ölüm müdür? Bauman'a göre ölüm, yaşamın nihai olarak sona erişi değil, şöhretin zirvesinden düşüp ortadan kaybolmaktır ki, bu da, dünyayı değiştirebileceği inancından beslenen insanın en büyük yenilgisidir....

    http://www.agorakitapligi.com/elestiri.php?elestiri=33

    YanıtlaSil