13 Ağustos 2020 Perşembe

 teslime nesrin 

1962 yılında pakistan bangladeş ‘te doğdu.( 1971 senesinde bangladeş bağımsızlığını aldı.) çocukluk yıllarında, şiir ve öykü yazmaya başladı. yerel gazeteler ve edebiyat dergilerinde başlayan yazın serüveni, ulusal bir gazetede devam etti. 1979-1983 yillarinda tıp fakultesine giderken, senjuti-karanlıktaki ışık adlı bir edebiyat dergisinin editörlüğünü yaptı. tıp öğrenimi gördü. jinekolog doktor oldu. doktorluk yaptığı dönemde; binlerce bebeğin doğmasına yardım ettiği günlerde bile, yazmaktan vazgeçmedi.

kırsal bir yörede göreve başladığı günlerde, 24 yasindayken ilk şiir kitabını yayımladı. yazıları bazı kesimlerce sevildiyse de, bazı kesimlerde nefret hissi uyandırdı. çalıştığı gazete binasına saldırılar düzenlendi. yazı işleri müdürü nesrin’i korumasına rağmen, dini yazılar yazmaması konusunda uyardı. hindistan‘da yayınlanan bir gazetenin, “niubachita” adlı sütünunda ki yazılarından dolayı, “ananda ödülü”ne layık görüldü.

yazınsal biçim ve içerik açıdan radikal bir çizgide oluşu, özellikle kadın bir yazar oluşu geniş ilgi uyandırmıştı. “lajja” adlı romanı çıktı o dönemlerde. hindu inancının “krisna”dan hemen sonra gelen tanrısı “visnu”yu ele almıştı. o yörede yüzlerce yıl önce yapılan “babri” camiini ve birkaç yıl once hindu”ların saldırısıyla yıkılan bu caminin öyküsünü anlatıyordu kitabında . kitabı çıkar çıkmaz, “varolan tüm nefret fırtınasının kökeninde hep dinlerin yer aldığını” belirtmesi yüzünden, “habibur rahman” adlı bir hoca kellesini isteyen bir fetva çıkardı.

yazılarından dolayı hakkında fetva (öldürülmesi için) çıkarılınca, hindistan’dan ayrılmak zorunda kaldı. binlerce yıl önce yazılmış, kimsenin anlamadığı dinsel buyrukların çağdışı olduğunu söyleyince kıyamet kopuverdi. hemen her gün hocaların örgütlediği yobaz mitingleri başlayıverdi.

1994’de kuran’a yönelttiği eleştiriler nedeniyle, bangladeş’in dönemin kadın başbakanı begüm halide ziya tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılan bangladesli yazar. ilk kitabı yayınlandığında 24 yaşındaydı, üç yıl sonra ikinci kitabının yayımlanmasıyla ünü tüm dünyaya yayıldı, köşe yazarlığı yapmaya başladı. nesrin eserlerinde dinin geleneğin ve baskıcı kültürlerin kadınlara uyguladığı ayrımcılıktan söz ediyor.

1994 yılına kadar kaçak, 1994-1998 arasında sürgün ( isveç, berlin ve amerika birleşik devletleri‘nde ) yaşamak zorunda kaldı. hakkında çıkartılan ölüm fermanına aldırmadan, insan hakları savunuculuğuna devam etti. kadınların sorunlarını, yazgılarına boyun eğmeyişlerini anlatan, eserler yazdı.

nesrin, islam’da şeriat yasaları değişmedikçe, hiçbir reform g ve halen isveç’te yaşamını sürdürmektedir.

birleşmiş milletler kültür örgütü (unesco) hoşgörü ödülü, 2004 yılında nesrin’e verildi.

kadınların sorunlarını, yazgılarına boyun eğmeyişlerini anlatan eserleriyle tanınan bangladeşli teslime nesrin’e , fransa’da ”simone de beauvoir kadınlara özgürlük” ödülü verildi. teslime nesrin’e ödülünü veren fransa’nın insan haklarından sorumlu devlet bakanı rama yade fransa dışişleri bakanlığı’nda düzenlenen törende “bugün sizi, voltaire‘in, hugo‘nun, zola’nın, de gaule‘ün, simone de beauvoir‘ın, cesaire’in fransa’sı bağrına basıyor” dedi.yade ödülü nesrin’e “ifade özgürlüğünün yasayla dayatılan sınırları olamayacağını ve ölüm çağrılarının bir suç olduğunu düşünen tüm fransızlar” adına verdiğini söyledi.

dünyada ifade özgürlüğünün simgelerinden biri olan ve türkiye’de kitapları yayınlanmış yazarın, birçok eseri bangladeş’te yasaklı. doğup büyüdüğü topraklara, bangladeş’e hakkında çıkmış ölüm fetvaları yüzünden dönemiyor.

şimdiye kadar toplam 17 kitabı yayınlandı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder